Görüş/Hata Bildir

İnsan kaynakları literatüründe ‘X,Y,Z Kuşağı’

Yazar admin, 16/06/2017

Jenerasyon X 1961 ve 1981 arası doğumlu

Jenerasyon Y (Millenials) 1970 sonları ve 21.yüzyılın ilk yılları

Y Kuşağı için verilen tarih aralığı 1980-1999 yılları arasıdır Milenyum çağı yakıştırmasına uygun olarak ilk söylenen cümle teknolojiye olan bağımlıkları ve becerileridir.


Jenerasyon Z (Digital Natives) 2000 ve sonrası doğumlu

 Z Kuşağı için verilen tarih aralığı 2000-2021 yılları arasıdır “İnsanlık tarihinin el, göz, kulak vb. motor beceri senkronizasyonun en yüksek nesli olarak tanımlanmaktadırlar” diyor bir kaynak. Yani mekanikleşmenin ilk belirtileri Z kuşağı çocuklarda. Ve doğduğunda bu bilgilerle geldi herhalde diyecek kadar teknolojiye adapte olma becerisi Z kuşağı çocuklarının normalitesi. Bu üstün becerileri ve teknolojik gelişimin jet hızıyla ilerlediği dönem nedeniyle, cevabı ön görülemeyen çok bilinmezli denklemlerin bir parçası olarak hayata adım atmış bulunuyorlar.

1980-1999 arası doğan ve insan kaynakları literatürüne ‘Y Kuşağı’ olarak geçen kuşak Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 25′ini kapsıyor.

1925-1946 ylları arasında doğanlar “Gelenekseller”, 1946-1963 yılları arasında doğanlar “Baby Boomers”, 1963-1981 arasında doğanlar X Jenerasyonu olarak adlandırılmaktadır. Günümüz dünyasındaki iş gücünün yarıdan fazlasını tüm dünyada X jenerasyonu oluşturmaktadır. Bu biçimde adlandırılan segmentlerin tüketim, iletişim vb. konulardaki tercihleri ve çalışma yaşamı içindeki davranışları ile beklentileri birbirlerinden farklılaşmaktadır. Son olarak bu kategoriye 1981-2000 yılları arası doğumlular eklenmiştir. Y Jenerasyonu olarak adlandırılan bu grup adını İngilizce’deki WHY kelimesinden almıştır. Y jenerasyonuna sorgulayan yapılarından dolayı bu adın verildiği belirtilmektedir.

 

1981-2000 yılları arası doğanlardan oluşan Y Jenerasyonunun iş yaşamında ortaya çıkan en önemli değerleri, sosyal sorumluluk, özgüven, hedef odaklılık ve farklılıklara saygıdır. Teknoloji anlamında çalışma hayatındaki en okur yazar grup olan Y’ler, fark yaratmak, fark edilmekten hoşlanmakta, değişime açık, destekleyici tavırlar sergilemekte, işyerinde de her anlamda esneklik istemektedirler. Kıyafetten çalışma saatlerine, düşünce ve iş yapış tarzlarına kadar tercihlerinde değişiklik ve farklılık görülen Y jenerasyonuyla iletişim ve işbirliğinde en önemli nokta, takdir ve geribildirim olarak ortaya çıkmaktadır.

Z Kuşağı:

Dünya nüfusunun yüzde 18′ini oluşturan Z kuşağı aynı zamanda dijital nesil olarak da adlandırılıyor. Yani dünya genelinde 105 milyon Z kuşağı pazarda aktif. Çünkü bu kuşak bilginin ve zamanın hızına çok kolay adapte olabilmeleriyle dikkat çekiyor. 

Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) edinilen bilgilere göre, 2012 yılında yapılan nüfus sayımında Türkiye’de nüfusun ciddi bir kısmı Y ve Z kuşağından oluştuğu ortaya konuldu. Buna paralel olarak Z kuşağı 2023 yılında nüfusun yüzde 20’sini oluşturacağı tahmin ediliyor. Genel nüfusun %16,6’sını oluşturuyor. teknolojinin içine doğmuş Z kuşağı Türkiye içinde büyük bir potansiyel teşkil ediyor.

 

 

Bank of America Merrill Lynch tarafından ‘Dönüşen Dünyada Y Kuşağı’ konusunda gerçekleştirilen çalışmanın ortaya çıkardığı sonuçlara göre; 1980 sonrasında doğan kuşak, zenginlik ve tüketime küresel çapta yön veren nüfus grubu haline geliyor.

BofA Merrill Lynch’in araştırmasına göre, küresel çapta yaşı 18 ile 34 arasında değişen ve ‘Y Kuşağı’ olarak tanımlanan grubunun sayısı yaklaşık 2 milyar kişiyi bulurken, bu kitlenin yüzde 86’sı gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.

ABD’de sayısı 75 milyona ulaşan Y Kuşağı mensuplarının sayısının, 2015 yılında İkinci Dünya Savaşı sonrasında doğan ve ‘Baby Boomer’ olarak nitelendirilen kitleyi geçeceği de tahmin ediliyor. Araştırmaya göre bu kuşağın ABD’deki nüfusunun 2036 yılında 81.1 milyona ulaşması bekleniyor.

Araştırmanın sonuçları incelendiğinde Baby Boomer’lar hali hazırda zenginlik birikimi ve tüketici harcamalarında ilk sırada yer almasına rağmen, Y Kuşağı’nın kısa sürede her iki alanda da liderliği ele geçireceği görülüyor. Y Kuşağı şu anda ABD’de işgücüne katılımda ilk sırada yer alırken yılda 1,3 trilyon dolar tüketici harcaması gerçekleştiriyor.

2025 yılında sadece ABD’de söz konusu grubun yıllık gelirinin 8,3 trilyon dolara çıkması ile bu miktarın önemli bir artış sergilemesi bekleniyor. Y Kuşağı bunun yanı sıra Baby Boomer jenerasyonundan devralacağı 40 trilyon dolara yaklaşan varlık ile bu gücünü çok daha yukarıya taşıyacağı tahmin ediliyor. 2025 yılına gelindiğinde ise Y Kuşağı, dünyadaki toplam işgücünün yüzde 75’ini oluşturacakken; kadınların giderek artan öneme sahip ekonomik bir güç olarak bu çalışan nüfusun içerisinde yerini alacağı öngörülüyor

“Macera, işbirliği, dijital, ben”

Araştırmaya göre Y Kuşağı’nın karakteristik özellikleri de her jenerasyonda olduğu gibi kendine özgü davranış kalıplarını ve karşı duruşu barındırıyor. Y Kuşağı’nın bu karakteristiğini anlamak, yaratıcı değişimi tetikleyen en önemli güç olmalarını anlama konusunda da önemli bir rol oynuyor.

BofA Merrill Lynch’in söz konusu araştırmasında bu kuşağın karakteristiğini oluşturan kavramlar içerisinde; macera, işbirliği, haberdar olma, dijital, farklı, eğitimli, küresel bakış, liberal, ben, şimdi, sorgulama, sosyal ve değer yer alıyor. Yine aynı araştırmada önümüzdeki 3 ila 5 yıl içerisinde bu kuşağın şu alanlarda yeni kavramları da karakteristik özelliklerine eklemesi bekleniyor: Barınma, otomobiller, dışarıda yemek, finans, medya, teknoloji ve seyahat.

 

Yatırımcılar için öne çıkan 8 başlık

Araştırmanın bir diğer önemli sonucu olarak ise Y Kuşağı’na hitap etmek etmeyi hedefleyen yatırımcıların 8 konuyu önceliklendirmesi gerektiğine dikkat çekilirken bu konu başlıkları şu şekilde sıralanıyor:

·         Teknoloji

·         Tüketiciler

·         Yemek, konaklama ve sağlık

·         Hanehalkı

·         Finansal durum

·         Eğitim

·         Kadın

·         Paylaşımcı ekonomi

 

 

       İSTİHDAM SÜREÇLERİNE YILDA 400 BİN ÜNİVERSİTE MEZUNU DAHİL OLMAKTADIR

 

   Her yıl işgücüne katılan 400 bin üniversite mezunu iş arama süreçlerine dâhil olmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, en son mezun olunan okul ve mezun olunan alan itibarıyla Türkiye’de 28 milyon 271 bin kişilik işgücünün, 5 milyon 388 milyonluk kısmını yüksekokul veya fakülte mezunları oluşturuyor. İşgücündeki üniversite mezunlarının sayısı 2014 yılında, önceki yıla göre yüzde 10 daha arttı. Üniversite mezunu işsizlerin sayısı da, geçen yıl 54 bin artarak 557 bine, istihdam edilenlerin sayısında 338 bin artarak 4 milyon 831 bine çıktı. Bu gelişmeler doğrultusunda yüksekokul veya fakülte mezunları arasında 2012’de yüzde 10 olan işsiz sayısının, 2015 yılında yüzde 11 civarında olması bekleniyor.( 2014 TUİK )